Sunday, 14 October 2012

yürüme alışkanlığı


...

Hareketin bedende bir alışkanlığa dönüşmesi, basit bir eylem olan yürüme ile açıklanabilir. Iida’ya göre (2012) ayak tabanımız biyolojik olarak tüm sinir sistemini taşır. Yürüme sırasında ayağı yere koyma şekli topuktan ileri doğru yapıldığında ayakta bir gerilme oluşur. Küçük yaştaki çocukların birçoğunda bunun tam tersi gözlemlenebilir. Çocuk ayağını yere tüm tabanı yeri kavrayacak şekilde basar. Henüz öğrenilmemiş bir bilgi olan yürüme bilgisi tıpkı dil gibi bedenine işlediğinde, çocuk topuk adımı atacaktır. İlkokulda çizgiler halinde sıralanan öğrencilere öğretilen yürüyüş böyle bir yürüyüştür. Askeri sistemdeki yürüyüş de gergin ve topuktan adım atan ayaklarla gerçekleştirilir. (Shigemi, 2012) Tanımlanmış olan bazı ikililikler (doğum ve yaşam, kadın ve erkek) arasındaki süre böyle bir yürüyüşte, çizgisel olarak yaşanabilir. Yani hareket alışkanlıkları çok katmanlı olan bedeninin çok katmanlı yaşantısını tek bir düzleme indirgeyebilir. İktidar denilen kavram, bedende bu şekilde var olur. İktidarın mekanizmaları (denetim altında tutma, değer biçme, güç elde etme gibi) öğrenilmiş alışkanlıklar ile hayata geçer.

...

Türkçede konsantre olmak olarak geçen ingilizcedeki “concentrate” kelimesi içerisinde “center” yani odağı barındırır. Odaklanmak Iida’ya göre öğrenilmiş bir bilinç halidir. Topuk adımı atılan askeri yürüyüşte olduğu gibi, odaklanmak gerilim gerektirir. “Condense” ise yoğunlaşmak demektir. Yoğunlaşmak bilinçli hareket halini, yani bir anlamda alışkanlıkları arka plana atmak ve deneyimin kendisine bedensel olarak açılmaktır. (Shigemi, 2012)

No comments:

Post a Comment